Kıbrıs Gezi Rehberi
Coğrafi Konum ve Ulaşım.
Doğu Akdeniz’de bir ada olan Kıbrıs, Sicilya ve Sardunya'dan sonra gelen üçüncü büyük adadır. 70 km kuzeyde Türkiye, 100 km doğudaki komşusu Suriye, 370 km güneyde Mısır, kuzeybatıda 950 km uzaklıkta Yunanistan ve 170 km Güneydoğu’da Lübnan ve İsrail ile komşu olarak bulunmaktadır. Kıbrıs adasının yüzölçümü 9251 km2'dir. Kuzey Kıbrıs 3355 km2'dir. Güney Kıbrıs ise 5896 km2'dir.
Kıbrıs Adası 1963 ve 1974 yılları arasında, Türk ve Rum toplumlarının kültürel farklılıklarından dolayı, aralarında oluşan sürtüşme bir savaş haline dönüşmüştür. Türkiye’nin askeri müdahalesi ile 1974'de Kıbrıs Adası birbirinden ayrı iki bağımsız devlete bölünmüştür. Kuzeyde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Güneyde ise Kıbrıs Rum Yönetimi bulunmaktadır.
Kıbrıs, Akdeniz'deki üçüncü büyük adadır. Sicilya ve Sardunya'dan küçük ama Korsika ve Girit'ten daha büyüktür. Bütün adanın yüzölçümü 3,584 mil kare (9,250 kilometre kare)'dir.
Ada nüfusunun %96'sını teşkil eden Türk ve Rum toplumlarının kültür ve dil farklılıklarından kaynaklanan ve 1963-1974 yılları arasında 11 sene süregelen toplumsal Sürtüşme ve savaşların neticesinde, Türkiye'nin "Barış Harekatı" olarak adlandırılan askeri müdahalesi ile Kıbrıs adası, 1974 ten bu yana iki bağımsız devlete bölünmüştür. Kıbrıs'ın Kuzeyine hakim olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Güneyine hakim olan Kıbrıs Rum Yönetimi "Yeşil Hat" olarak bilinen ve başkent Lefkoşa'nın ortasından geçen sınırla birbirinden ayrılmaktadır
.
Şehir içi Ulaşım
Başkent Lefkoşa'ya yakın olan Ercan Havalimanı (ECN) her yıl 4 milyon yolcuya hizmet vermekte. Türk Hava Yolları, Anadolu Jet ve Pegasus Airlines; Kuzey Kıbrıs'a yolcu taşıyan temel hava yolu şirketleridir. Bunların dışında ayrıca Freebird, Tailwind ve Corendon Airlines şirketleri de özel uçuşlar gerçekleştirmekte.Küresel ve yerel araç kiralama şirketlerine, adanın her yerinde ulaşmak mümkün. Ercan Havalimanı'nda bu şirketlerden alınacak araçları alıp bırakabileceğiniz noktalar bulunmakta. Araç kiralama ücretleri markaya, sezona, yolcu kapasitesine ve kiralama süresine göre değişmekte ancak; 5 koltuklu bir araç için ortalama günlük kira başka gizli bir ücret olmaksızın €20 ve €25 arasındadır. Tur şirketleri ile gelmeyen turistler için sorunsuz ve mükemmel bir Kuzey Kıbrıs deneyimi yaşamak adına araç kiralamaları tavsiye edilmekte.Gelişmiş ya da altyapı olmasa da yolcular için dolmuşlar da ülkede hizmet vermektedir. Ancak dolmuşlar kendi güzergahları dışına çıkmazlar. Deniz ile adaya gelmek isterseniz Mersin ilinden Gazimağusa ve Girne limanlarına ulaşabilirsiniz. Mersin Taşucu ve Girne arası feribot ile 2.5 saat sürmektedir. İlerleyen dönemde deniz yolculuğunun Alanya ile de sağlanması planlanmakta.Çoğu Avrupa ülkesinin aksine Kıbrıs'ta trafik yolun solundan akmakta. Trafik kuralları İngiltereye benzemekte. Kısa dönem için ülkeye gelenler, küresel ehliyetleri ile ticari olmayan araçları kullanabilirler. Yayaların, trafiğin soldan aktığını akıllarında tutması ve karşıdan karşıya geçerken dikkatli davranmaları önemlidir. Hem sağı hem solu kontrol etmeden karşıya geçilmemeli, kaldırımı olmayan cadde ve sokaklarda trafiğe doğru yolun sağından yürümeleri şarttır.
Kıbrıs da gezilecek Yerler-Lefkoşe-Girne -Mağusa
Büyük Han
Girne Kapısı
Araba Müzesi
Kumarcılar Hanı
Pellamais manastırı
Antiphonitis Kilisesi
Kıbrıs da Ne Yenir?
Selimiye Cami
Barbarlık Müzesi
Mevlevi Tekke Müzesi
Girne Kalesi
Shipwreck müzesi
Canbulat Müzesi
Kıbrıs Gece hayatı
Selimiye Cami-Lefkoşe
Kaynaklara göre, Lefkoşa’daki tarihte en uzun geçmişe sahip olan “bu tarihi binanın İslamiyet’in doğuşu ve Osmanlı Döneminin sonları arasında geçen bin yıl süresince Doğu Akdeniz’de inşa edilen en büyük kilise olduğu” iddia edilmektedir.
Katedralin ismi, Yunancada “Kutsal Akıl” anlamına gelen Ayasofya’dan gelmektedir. Katedralin Kutsal Akla adanması, aynı yerde bulunan Bizans katedralinden kalmıştı
Girne Kapısı
Lefkoşa’ya Kuzey’den girişi sağlayan ve eski başkenti çevreleyen üç kapıdan biridir.
Lüzinyan’lardan Osmanlılara kadar, Lefkoşa bin yıldan uzun süre duvarlarla çevrili bir şehirdi. Rönesans döneminde, Venedikliler yaklaşan Osmanlı İmparatorluğu saldırısı tehdidine karşı kentin etrafını geniş surlarla tekrardan çevirmişlerdi.
Venedik surlarında üç kapı bulunuyordu. Doğu’da Mağusa Kapısı, Batı’da Baf Kapısı ve kentin en eski ilk giriş noktalarından kemerli Girne Kapısı.
.
Barbarlık Müzesi
Barbarlık Müzesi, Başkent Lefkoşa’nın Kumsal Mahallesi İkinci İrfan Bey Sokak’ta bulunuyor. Müze tek katlı, bahçeli ve tam köşede şirin bir ev aslında. Lefkoşa Belediyesi sonradan bu sokağın adını Nihat İlhan’ın eşi “Mürüvvet İlhan Sokak” olarak değiştirmiş. Müze 1 Ocak 1966 tarihinde açılmış. 1975 yılında onarım görmüş. 1980 yılında Bakanlar Kurulu Kararı’yla kamulaştırılmıştır. Müzenin duvarlarındaki siyah-beyaz fotoğraflar Rumların 21 Aralık 1963’teki katliamları sonucunda kadın, erkek, genç, ihtiyar Kıbrıslı soydaşlarımızın şehit edilişlerini, bu soydaşlarımızın evlerinin, köylerinin yakılıp yıkılışını yansıtıyor bugünlere.
Araba Müzesi
sahip olduğu 39 yıllık eğitim mirasını günümüz değerleri ile pekiştirerek geleceğe taşıyan bir kültür merkezi… Benimsediği çok yönlü yapı ile teknolojiden spora her alanda rekorların adı, yeniliğin öncüsü… Kıbrıs’ın en çok tercih edilen üniversitesi, Yakın Doğu Üniversitesi…
“Adada kıtalı gibi yaşamak” hedefiyle çıkılan yolda, Yakın Doğu Üniversitesi elde ettiği başarılar ile adını hem yerel hem de uluslararası platformlarda duyurmayı başardı. Dünyanın en prestijli üniversiteleri ile anılan Yakın Doğu Üniversitesi başarılarıyla ülke sınırlarını aşmaya, adını duyurmaya devam ediyor.
Avrupa Üniversiteler Birliği (EUA), UNESCO bünyesindeki Dünya Üniversiteler Birliği (IAU), İslam Dünyası Üniversiteler Federasyonu (FUIW) ve Uluslararası Mühendislik Eğitim Topluluğu (IGIP), Uluslararası Medikal Akreditasyon Sistemi (JCI) ve 118 ulusal ve uluslararası kuruluşa tam üye olan Yakın Doğu Üniversitesi elde ettiği başarılarla hedeflerine sağlam adımlarla yürüyor.
Mevlevi Tekke
Lefkoşa’nın İbrahimpaşa Mahallesi’nin Girne Kapısı girişinin hemen içinde yer alan Mevlevi Tekkesi, adadaki en önemli tarihi ve dini yapılardan birisidir.
Sufi kardeşliğinin veya İslami mistisizm toplantıları için özel olarak tasarlanan Tekke, bir zamanlar ruhsal inzivaya çekilme ve karakter geliştirme yeriydi.
Tarihi olarak Mevlevi Dergâhı olan bu mekan günümüzde müze olarak kullanılan, altı gösterişli kubbe ile çevrili dikdörtgen bir binadır.
Kumarcılar Hanı
Kumarcılar Hanı Lefkoşa’da yer alan bir kervansaraydır.
17. yüzyılın sonlarına doğru inşa edildiği düşünülen Kumarcılar Hanı, Büyük Han ile kıyaslandığında daha küçük ve daha mütevazidir ancak yine de şehrin içinde klasik ticari bir Osmanlı hanıdır.
Orta çağda, tüccarlar ticaretini yaptıkları alana göre gruplaşırlardı. Seyahat ederken, aynı şehirden veya aynı ticari gruptan olan tüccarlar, o şehrin veya ticaret türünün adını taşıyan belli hanları tercih ederilerdi. Kumarcılar Hanı aslında Kemancılar Hanı olarak bilinirdi ancak daha sonra isminin ne zaman ve neden değiştiği bilinmemektedir.
Tüm kervansaraylar gibi, giriş 56 odası olan iki katlı bir binayla çevrili açık bir avluya açılmaktadır. Binanın üst katındaki odalar seyyahlar tarafından kullanılırken alt kattaki odalar onların hayvanları ve kişisel eşyaları için kullanılmıştır.
Zemin kattaki odaların taş zeminleri ve dışarıya açılan camları bulunmaktadır. Mermer zeminli, bazı odalarında şömine olan ikinci kata uzanan bir merdiven bulunmaktadır.
Abidevi biçimde oyulmuş giriş kapısının tarihi Osmanlı’nın fethine dayanmaktadır ve uzmanlar, binanın muhtemelen bir manastır yıkıntısı gibi daha eski bir binanın üstüne inşa edildiğine inanmaktadır.
Bu Han, tamamen restore edilmiştir ve kafeler, restoranlar, sanat ve elişi dükkanlarıyla bir cazibe noktası haline gelmiştir.
Girne Kalesi
Girne Kalesinin görkemli surları konuşabilseydi, ne efsaneler anlatırdı.
Kale, ilk olarak Bizanslılar tarafından, muhtemelen Roma hisarının kalıntıları üzerine 7. Yüzyılda şehri Arap denizcilerinin tehdidine karşı korumak amacıyla inşa edilmiştir.
Richard the Lionheart’tan Osmanlı İmparatorluğu’na kadar tüm istilacılar her çağda kalenin üzerine kendi dokunuşlarıyla eklemeler yapmıştır.
Kaleyle ilgili bilinen ilk tarihi olay, 1911 yılında Kral Richard’ın 3. Haçlı Seferleri’ne giderken, birden ortaya çıkıp kendi imparatorluğunu ilan eden vali Isaac Comnenus’u yenerek kaleyi ele geçirmesidir.
Bizans dönemine ait duvarlarla bağlantılı dört kule yapısı daha sonra tekrar güçlendirilmiştir ve Lüzinyanlılar tarafından genişletilmiştir ancak kale 1489 yılında Venediklilerin eline geçmesinin ardından genel hatlarıyla bugünkü biçimine kavuşmuştur.
Venedikliler, hızla topraklarını genişleten Osmanlı İmparatorluğu’nun Kıbrıs’ı işgal etmesinden endişe etmekteydi. Osmanlıların ana karası birkaç kilometre ötedeyken ve ülkenin kuvvetleri her geçen yıl gücüne güç katarken, Venedikliler Kıbrıs sınırlarını güçlendirmeye başladılar.
Toplu saldırılara karşı savunmak ve herhangi bir kuşatmaya direnmek için Girne Kalesi’nin duvarları genişletilmiş, kalınlaştırılmış ve güçlendirilmiştir. Venedikliler kalenin girişindeki asma köprüyü yerine bugün de hala bulunan korumalı kale kontrol yapısı ile değiştirmişlerdir. Aynı zamanda, 12. yy’da inşa edilen St. George Bizans Kilisesi’ni de duvarlarla koruma altına almıştır. Osmanlılar beklenen işgali 1571 yılında yaptığında, Venedikliler kolayca savunma yapmıştır.
Girne Kalesi, şehrin ünlü limanının girişinde bulunmaktadır ve iskeleye haşmetli bir koruyucu gibi konumlanmıştır. Gezmeye değer bu kale, oldukça iyi korunarak günümüze kadar gelmiştir ve halk ziyaretine açıktır.
Büyük dikdörtgen yapısıyla kalenin içerisinde bir sarnıç, zindan, kilise ve iki küçük müze bulunmaktadır ve limanı gören kale duvarları boyunca yürümenin keyfine varılmalıdır.
Girne Kalesi, Girne’nin tarihine büyüleyici bir bakış sağlamanın yanı sıra, denizcilik tarihinin en önemli ve iyi korunan parçalarının sergilendiği Batık Gemi Müzesine de ev sahipliği yapmaktadır
Pellamais Manastırı
Girne’de bulunan Bellapais Manastırı 1158 ve 1205 yılları arasında inşa edilmiş. Kuzey sahillerinin tümüne hükmedebilen görüşü ve güzel dağ manzarası ile Kıbrıs’ta gotik mimarî tarzının görülmesi gereken en önemli yer ve eserlerinden biridir. Manastır’da bugün konser salonu olarak kullanılan bir de salon mevcuttur, ki bu salon savaş yıllarında kurşun yağmuruna tutulmuş, bugün halen kurşun izleri bulunmaktadır.
Shipwreck Müzesi
Batık Müzesi, dünyanın en eski ticaret gemisinin enkazına ev sahipliği yapmaktadır. MÖ 300'de azgın dalgalar nedeniyle yüküyle birlikte battığına inanılıyor. Deniz tabanından (bir aylık araştırmadan sonra) çıkarılarak özel bir müzeye yerleştirildi. Bugün müze, keşif gezilerinin bir harita ve fotoğraf koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor. Araştırma ekibi tarafından MS 1967 ve 1969 yılları arasında gerçekleştirilen keşif, badem içeren çanak çömlek, bazı mutfak gereçleri ve diğerleri
Antiphonitis Kilisesi
Girne’nin doğusundaki Esentepe kasabası yakınlarında, beşparmak dağlarının zirvelerine yakın bir noktada yer alan bu kilise eski bir manastırın çekirdeğini oluşturmaktadır. Antiphonitis, “cevap veren İsa” anlamına gelmektedir. Kilise, sekiz sütunla desteklenen düzensiz bir sekizgen formundaki kubbesi ile Kıbrıs’ta pek rastlanmayan bir mimari biçime sahiptir. Batısındaki beşik tonozlu narteks ile güneyindeki revak 14. veya 15. yüzyılda yapılmış eklemelerdir. Güneydeki revak düzenlemesi gotik taş işçiliğinin eşsiz bir örneğidir. Yapı narteks dışında tamamen duvar resimleri ile kaplı iken bunlardan çok azı günümüze kadar ulaşabilmiştir. Korunmuş olanların bir bölümü 12./13. yüzyıllara tarihlenirken bir bölümü de 14./15. yüzyıllar arasına tarihlenir. Duvar resimlerinde yoğun olarak azizler betimlenmiş olmakla birlikte İncilden alınmış kompozisyonlar da vardır..
Canbulat Müzesi
Kilis Sancak Beyi olan Canbulat Beyin, Kıbrıs'ın fethine karar verildiğinde, hazırlanan kuvvetler arasına dahil edilmesi önerilir. Lefkoşa'nın Osmanlılarca fethinde üstün yararları görüldüğünden, 1570'te Mağusa'yı kuşatan Osmanlı ordusunda, İskender Paşa ve Deniz Paşa ile birlikte yeniden görevlendirilir. Orjinal adı Arsenal tabyası olan mevkide şehit düştüğü inancıyla türbesi buradaki tabyanın altında bulunmaktadır. Zamanla yıpranan bina 1968 yılında yeniden inşa edilerek ön kısmı da bir müzeye dönüştürülmüştür. Halen müzede etnografik ve arkeolojik eserler sergilenmektedir.
Kıbrıs Gece hayatı
Kıbrıs gece hayatı denilince akla ilk gelenlerden biri elbette Kıbrıs gece kulüpleridir. Kıbrıs’ta gece hayatını var eden unsurlardan bir tanesidir bu gece kulüpleri.
Eğer Kıbrıs’ta bulunduysanız ya da Kıbrıs’a gelmeyi düşünüyorsanız, Kıbrıs gece hayatı ve Kıbrıs striptiz kulüpleri hakkında da bir şeyler duymuşsunuz demektir. Kıbrıs’ta tamamen yasal olan striptiz kulüpler, “gece kulübü” olarak geçiyor.
Kıbrıs’a geldiğinizde eğlenceli bir gece geçirmek, arkadaşlarınızla değişik şeyler denemek istiyorsanız, gece kulüpleri tam size göre. Fakat internette bu site haricinde bulamayacağınız, insanlardan sormadan öğrenemeyeceğiniz, az bilinen kurallar vardır. Eğer bu kurallara uymazsanız başınız fena halde ağrıyabilir. Kıbrıs gece hayatı her ne kadar eğlenceli de olsa Kıbrıs gece kulüpleri içerisinde kendinize dikkat etmeniz gerekebilir.
Buradaki gece kulüpleri hakkında gereğinden fazla gerilmenize gerek yoktur. Her mekan gibi Kıbrıs gece hayatı da eğlence sektörüne hizmet eden, para kazanma amaçlı yerlerden biridir. Buradaki en önemli şeylerden bir tanesi, eğer yiyecek-içecek olayını çok abartmazsanız Kıbrıs gece kulüplerinde sizi kimse kazıklamaya çalışmaz. Bu yüzden içiniz rahat bir şekilde gelip keyfinize bakabilirsiniz.
Kıbrıs da Ne Yenir
Kıbrıs Mutfağı et ağırlıklıdır ve Kıbrıs yemeklerinde domuz eti yaygın olarak kullanılır. Ada aynı zamanda eski çağlardan beri salataları ve meyveleriyle de popülerdir. Kıbrıs beslenmesinde zeytinyağı, ekmek, balın yanı sıra baklagiller ve sebzeler de önemli bir yere sahiptir.
.
Hellim Böreği
Gözleme hamuru ile hazırlanan hellim böreği, ismini içinde kullanılan hellim peynirinden alır. Kıbrıs kökenli bir peynir çeşidi olan hellim, genellikle tava veya ızgarada kızartıldıktan sonra servis edilir.
.
-
Kıbrıs Köftesi.
Zahmetli yapımı ile öne çıkan lezzetli Kıbrıs mutfağı yemeklerindendir. Kıbrıs patatesi, kıyma, soğan,maydanoz, taze soğan, ekmek içi, kimyon, karabiber ve tuz yoğurularak, aile toplantılarında, hafta sonu yemeklerinde yapılmaktadır
Molehiya
Genellikle ebegümeci, Nalta jute veya Tossa jute olarak bilinen Corchorus Olitorius adlı bitkinin yaprakları ile yapılan bir yemek çeşididir.
.
Piruhi
Bir çeşit mantıdır. Osmanlı mutfağında yer alır. Kıbrıs da soğanlı peynir içi hazırlanır ve klasik mantı boyutlarında hamur üçgen şeklinde bu iç ile doldurulduktan sonra önce ya az yağ ile tavada kızartılır ya da fırına verilir. Sonrasında fırından çıkmış piruhi mantı gibi pişirilir ve sulu yenir.
.
Pilavuna
Geleneksel tuzlu çöreklerden biri, Kuzey Kıbrıs adasına özgü peynir dolgulu bir hamur işi olan Pilavuna'dır. Çok ince bir şekilde yuvarlanan ekmek hamuruna benzeyen mayalı hamur işi ile yapılan hamur işi, doku olarak kısa kabuğa benzer..
.
Şstali Kebabı
Şeftali Kebabı veya yalnızca Şeftali, Kıbrıs'a özgü bir yemektir. Koyun veya keçinin "gömlek" de denilen yağlı iç zarının kıyma, soğan ve maydanoz ile doldurulup, dolma biçiminde sarılmak suretiyle, şişte veya ızgarada pişirilmesi şeklinde yapılan bir kebap çeşididir..
.
Kolakas
Yenilebilir kök bitkilerden olan sütleğeniler ailesinden gelen Kolokas, tropik bir bitkidir ve nişastalı soğanı yemek olarak yenir. Kuzey Kıbrıs'ta yetiştirilen bitki, genelde diğer ülkelerdeki aynı cinslerinden daha büyüktür. Genellikle Kolokas patates gibi yenir, tadı da benzer, ancak daha cevizimsidir.
.
